Şizofreni, genellikle ergenlik sonu veya erken yetişkinlik döneminde başlayan; halüsinasyon (gerçek olmayan şeyleri görmek veya duymak), sanrılar (gerçeğe dayanmayan inanışlar), düşünce bozuklukları ve duygusal tepkilerde değişikliklerle karakterize edilen kronik bir beyin hastalığıdır.
Şizofreni, kişilik bölünmesi (çift kişilik) ile karıştırılsa da bu oldukça yaygın bir yanılgıdır. Şizofreni, kimlik bölünmesiyle ilgili değil; gerçeği değerlendirme becerisinde bozulma ile ilgilidir.
Hastalık, algılama ve düşünme yetilerinde meydana gelen bozukluklara bağlı olarak kişinin davranışlarında da değişime, bozulmalara yol açar. Bu bozulmalar, şizofreni hastasının kendisini rahatsız etmeye başlayan dış dünyadan bağımsız, kişiler arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak kendi kendine yeni bir dünya kurmasına neden olur.
1.Sosyal davranışlarda bozukluk.
2.Kişisel hijyenik bakımı ihmal etme.
3.Arkadaş ve sosyal çevresinden uzaklaşma.
4.Aşırı tepkiler verme.
5.Depresyon.
6.Çok fazla uyuma veya tam tersine uykusuzluk.
7.Eleştiriye tahammül edememe.
8.Unutkanlık ve aşırı dalgınlık.
9.Duyguların ifadesinde zorluk.
10.Zamanının çoğunu tek başına yalnız geçirmek.
11.Düşünceler arasındaki bağlantılar ilgisizdir ve kelime uydurmalar görülür.
12.Hezeyanlar, sanrılar, düzensiz acayiplikler ortaya çıkar.
13.İdrak bozuklukları şizofrenide sıklıkla görülmektedir. Basit olarak birtakım gürültüler, karmaşık ses ya da müzik sesleri duyulabilir.
14.Hasta olduklarını kabul etmezler, sıklıkla diğer insanların hareketlerini kötü niyetli olarak, onlara atfederek kendilerini onların yerine koyarlar.
Şizofreni, tek bir nedene bağlı değildir. Genetik yatkınlık, beyin kimyasındaki bozukluklar (özellikle dopamin ve glutamat dengesizlikleri), beyin yapısındaki farklılıklar ve çevresel stres faktörleri hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabilir.
Doğum öncesi komplikasyonlar, erken çocukluk travmaları, madde kullanımı (özellikle ergenlik döneminde yoğun esrar kullanımı) da riski artırabilir.
Şizofreni tanısı, bir psikiyatrist tarafından ayrıntılı değerlendirmeler sonucu konulur. Tanı koymak zaman alabilir çünkü belirtiler farklı ruhsal hastalıklarla da karışabilir.
Tedavi uyumu ve aile desteğiyle pek çok şizofreni hastası toplum içinde günlük yaşamlarını sürdürebilmektedir. Hastaların hastalıklarını kabul ederek gerekli şizofreni tedavisi yöntemlerine direnmemesi ve aile desteği en önemli noktalardır.