Psikotik bozukluk, gerçeklikle bağın kaybedilmesiyle karakterize edilen, sanrı ve halüsinasyonlar gibi belirtilerle ortaya çıkan ciddi bir zihinsel sağlık durumudur. Yoğun kaygı, uyku problemleri, madde kullanımı, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi faktörler psikoza yol açabilir. Bu durum hem kişinin kendi yaşam kalitesini hem de sosyal ilişkilerini önemli ölçüde etkileyebilir. Ancak doğru tanı ve tedaviyle iyileşme mümkündür.
Ruhsal sorunları olan fakat bunun farkında olmayan bu tarz kişiler, tedavi olmak istemezler. İçlerinde bulundukları durumu kabullenseler bile problemin kaynağının başkaları olduğunu düşünürler. Bu hastalık, genellikle ataklar halinde kendisini belli eder ve birden fazla türü mevcuttur. Psikotik bozuklukları şu şekilde sıralayabiliriz;
Şizofreni: En yoğun görülen psikotik bozukluklardan birini oluşturur. Devamlı kaygılı olan kişiler, etrafına karşı farklılaşır, yabancı gibi davranır. Birçok hasta saatlerce tek bir odak noktasına kilitlenebilir. Günümüzde şizofreni hastalığının tedavisi mevcut değildir. Fakat alternatif tedavi biçimleri ve terapilerle rahatsızlığın ilerlemesi engellenebilir.
Davranış Bozuklukları: Dengede olmayan ruh hali ve davranış bozuklukları da psikotik olarak adlandırılır. Kişi hiçbir neden yokken üzülebilir ya da üzgünken birdenbire mutlu bir ruh haline bürünebilir.
Anlayış Yetersizliği: Hasta olan kişi gördüğü sanrı ve halüsinasyonların hepsinin gerçekte olduğunu düşünmektedir. Çevresindeki bireyleri, kendisinin gördüğü şeyleri gördüğünü sanır, bu durumun sebebi ise anlayışta yetersiz kalmasıdır.
Psikotik Bozukluk Belirtileri Nelerdir?
Psikotik bozukluklar ani şekilde birden bire başlarlar. Bu ruhsal problem, ataklar şeklinde kendisini gösterir. Psikotik bozuklukların belirtilerini sıralamamız gerekirse:
Psikotik Bozuklukların Nedenleri Nelerdir?
Psikotik bozuklukların kesin nedeni bilinmemekle birlikte birçok biyolojik, psikolojik ve çevresel etkenin bir araya gelmesiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu faktörler arasında:
Psikotik bozuklukların tanısı, psikiyatrist tarafından kapsamlı bir değerlendirme ve gözlemle konulur. Gerekirse nörolojik testler ve laboratuvar tetkikleriyle altta yatan başka nedenler araştırılır.
İlk psikoz atağının ardından vakit kaybetmeden tedaviye başlamak gerekir. Erken uygulanan tedavi, ilişkileri, gündelik yaşamda meydana gelecek olan olumsuz durumları engellemeye yardımcı olabilir.
1.İlaç Tedavisi: Antipsikotik ilaçlar genellikle ilk ve en önemli tedavi aracıdır. Belirtileri hafifletir ve hastalığın tekrarlamasını önlemeye yardımcı olur.
2.Psikoterapi: Özellikle bilişsel davranışçı terapi, kişiyle gerçeklik arasında köprü kurmak, stresle başa çıkmayı öğretmek ve içgörü kazandırmak açısından etkilidir.
3.Aile ve Sosyal Destek: Ailenin hastalık hakkında bilgilendirilmesi, sosyal beceri eğitimleri ve destek grupları, kişinin yaşam kalitesini artırır.
4.Psikososyal Müdahaleler: İş, eğitim ve günlük yaşam becerileri konusunda destek sunulması, bireyin tekrar işlevsel bir yaşam kurmasına yardımcı olur.
Psikotik bozukluklar ciddi olsa da tedavi ve destekle yönetilebilir rahatsızlıklardır. Erken müdahale, düzenli takip ve profesyonel destek sayesinde bireyler yaşamlarını sürdürebilir, işlevlerini geri kazanabilir ve sağlıklı ilişkiler kurabilirler.