Büyüme ve kimlik gelişimi süreçlerinde yaşanan değişimler, hem çocuklar hem de ebeveynler için zorlayıcı olabilir. Bu noktada önemli olan, bu süreci bir sorun değil, bir gelişim fırsatı olarak görebilmek ve gerektiğinde profesyonel destek alabilmektir.
Ergenlik dönemi genellikle "zor", "asi", "anlaşılmaz" olarak tanımlanır. Ancak aslında bu dönem, genç bireyin bağımsızlaşma, kimlik kazanma ve duygusal olgunlaşma sürecidir. Sorunlara yalnızca "davranış" olarak değil, duyguların bir ifadesi olarak yaklaşmak, sağlıklı bir iletişim kurmanın ilk adımıdır.
Çocukluk ve ergenlik, sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal, sosyal ve zihinsel anlamda da büyük bir değişim dönemidir. Ergenlik dönemi 11-12 yaşlarında başlayıp 20’li yaşların başlangıcına kadar süren, hızlı bedensel, ruhsal, sosyal değişiklikleri içeren çocuklukla yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Ergenlik dönemi bireyin kişiliğinin oturmaya başladığı, hayata bakış açısının belli olduğu ve bedensel ruhsal gelişiminin hızla geliştiği bir dönemdir. Bu süreçte çocuklar:
Bu değişimler bazen çocukların iç dünyasında yoğun stres, kaygı, öfke ya da içe kapanma gibi tepkilere yol açabilir.
Her çocuğun tepkisi farklı olsa da, en yaygın görülen sorunlar şunlardır:
Çocuklarda:
Ergenlerde:
Bu belirtiler, geçici bir durum olabileceği gibi, erken fark edilmezse kalıcı psikolojik sıkıntılara da yol açabilir.
Ebeveynlerin en zorlandığı konulardan biri, “Bu durum normal mi, yoksa bir uzmana başvurmalı mıyım?” sorusudur. Aşağıdaki durumlar gözlemleniyorsa, profesyonel bir destek almak faydalı olacaktır:
Unutmayın: Erken müdahale, sorunların büyümesini önlemekle kalmaz; çocuğunuzun sağlıklı gelişimine güçlü bir zemin hazırlar.
Çocuk ve ergen psikoterapisi, yaşa ve ihtiyaca göre özel olarak planlanır. Süreç şu şekilde ilerler:
1.İlk Görüşme: Ebeveynlerle yapılır. Sorunlar, gelişim öyküsü ve beklentiler değerlendirilir.
2.Bireysel Seanslar: Çocukla veya ergenle yapılandırılmış görüşmeler yapılır. Oyun terapisi, sanat terapisi, bilişsel davranışçı terapi gibi yaklaşımlar kullanılabilir.
3.Aile İle İş Birliği: Süreç boyunca ebeveynler düzenli olarak bilgilendirilir. Gerekirse aile terapisi de sürece dahil edilir.
4.Takip ve Destek: Terapi süreci sona erdiğinde bile, ihtiyaç duyulduğunda destek sürdürülebilir.
Ergenlik dönemi genellikle "zor", "asi", "anlaşılmaz" olarak tanımlanır. Ancak aslında bu dönem, genç bireyin bağımsızlaşma, kimlik kazanma ve duygusal olgunlaşma sürecidir. Sorunlara yalnızca "davranış" olarak değil, duyguların bir ifadesi olarak yaklaşmak, sağlıklı bir iletişim kurmanın ilk adımıdır.