İki uçlu bozukluk (bipolar bozukluk, eski adıyla manik-depresif hastalık) iki ayrı hastalık dönemleriyle karakterize bir ruhsal bozukluktur. Bu hastalık dönemlerinden bir tanesinde taşkınlık (mani), diğerinde ise çökkünlük (depresyon) bulunmaktadır. Birbirlerine zıt gibi görünen bu iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyreder. Hastalık dönemleri dışında ise hasta tamamen normale döner. Bazı hastalarda ise günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülmekle birlikte, hastalar düzelir.
Ataklar arasında hastada genellikle tam bir iyilik hali vardır. Atakların ne zaman ve ne şekilde geleceğini önceden kestirmek mümkün değildir. Bazen yıllar sonra ikinci bir atak görülebileceği gibi bazen de aynı yıl içinde birkaç atak ortaya çıkabilir. Bazı hastalar hayat boyu sadece manik ataklar geçirirken, bazı hastalar birkaç manik atakla beraber daha fazla sayıda depresif ataklar veya tüm atak tiplerinden geçirebilirler.
Stresli veya travmatik olaylar da iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasına neden olabilir veya mevcut nedenleri tetikleyebilir. Bu kimi zaman ailede görülen bir ölüm, işini kaybetmek, doğum veya taşınma gibi olaylardır. Bipolar bozukluk ailesel geçiş eğilimi göstermektedir ve bipolar bozukluğun birçok vak’ada kalıtım yoluyla geçtiği düşünülmektedir. Sonuç olarak bipolar bozukluğun ortaya çıkmasında genetik faktörler, biyokimyasal dengesizlikler ve çevresel stresörler birlikte rol oynar.
Bipolar bozukluk tedavi edilebilen bir hastalıktır ve düzenli doktor kontrolü ve takiplerle yaşam akışını etkilemeden hastalıkla başa çıkılabilmektedir.
Bipolar bozukluğun mani ve depresyon belirtilerini kontrol altına alabilen veya önleyebilen etkili tedavileri bulunmaktadır. Bipolar bozukluğun temel tedavisi ilaçlarla yapılır. Bu hastalığın niteliğinden dolayı, çoğu zaman hem manik hem depresif belirtileri kontrol altına almak için tek ilaç yeterli olmayabilir; bu sebeple hastalık dönemine belirtilerin şiddetine bağlı olarak birden fazla ilaç kullanılması gerekebilmektedir.
Bipolar bozukluğun tedavisinde iki önemli evrenin olduğu kabul edilmektedir:
Tedavinin akut evresinde amaç, manik, depresif veya karma dönem belirtilerinin tedavi edilmesidir. İdame tedavisi, sonraki dönem veya nüksleri önlemek amacıyla tedavinin daha uzun süre devam ettirilmesi demektir.
Bipolar bozukluğu tedavi etmek için başlıca üç tip ilaç kullanılmaktadır: Duygudurum dengeleyicileri, antidepresanlar ve antipsikotikler. Uyku sorunlarında yardımcı olmak veya anksiyete ve panik nöbetleri gibi diğer sık karşılaşılan sorunları tedavi etmek amacıyla ek ilaçlar da yazılabilmektedir.
Özellikle bilişsel davranışçı terapi ve aile temelli terapi, hastanın belirtileri tanıması ve yaşamını dengelemesi açısından oldukça faydalıdır.
Uyku düzeni, stres yönetimi, alkol ve madde kullanımından uzak durma gibi faktörler, atakların önlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Bipolar bozukluk, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir; ancak doğru destek, düzenli tedavi ve bilinçli bir yaşamla kontrol altına alınabilir.